Likidite Düzenlemeleri Anlaşıl(a)mıyor…
BDDK tarafından 4 Kasım 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘BANKALARIN LİKİDİTE YETERLİLİĞİNİN ÖLÇÜLMESİNE VE DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK’ , konunun doğrudan tarafı olan kişi ve kurumlar dışında muhtemelen kimse tarafından tam olarak anlaşıl (a)madı. Bunun aslında iki sebebi var. Birincisi yönetmelik eklerinde yapılan değişiklikleri tarif etmek yerine, eklerin toptan değiştirilmesi yoluna gidilmiş, dolayısıyla ne olup bittiğini anlamak için hayli uğraşmak lazım. İkincisi böyle bir çaba gösterilse bile, Resmi Gazete’de çıkan mevzuata bakarak düzenlemenin etkisini/kapsamını takdir etmek zaten mümkün değil. Neden mümkün olmadığını aşağıda açıklamaya çalıştık.
Değiştirilen yönetmelik 2006 yılından bu yana yürürlükte ve bankaların uyması gereken ‘Likidite Yeterliliği Oranları’nı düzenliyor. Ancak BDDK, 2014 yılında Basel 3 çerçevesinde getirilen ‘Likidite Karşılama Oranı’nı ‘BANKALARIN LİKİDİTE KARŞILAMA ORANI HESAPLAMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK’ ile yürürlüğe koyarken, 2006 tarihli yönetmeliği yürürlükten kaldırmamış, bunun yerine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 26.12.2014 tarih ve 6143 sayılı Kararı ile, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren mevduat bankaları için ‘Likidite Yeterliliği Oranları’nın sıfır olarak uygulanması kararlaştırılmıştır. Bildiğimiz kadarıyla, Kurul’un 26.12.2014 tarih ve 6143 sayılı Kararı herhangi bir şekilde (Resmi Gazete veya internette) yayımlanmamıştır. Ancak böyle bir kararın var olduğunu, bankaların faaliyet raporlarından veya menkul kıymet ihraç sirkülerlerinden anlayabiliyoruz. Örneğin büyük bir bankamızın 2014 yılına ilişkin faaliyet raporunda aşağıdaki açıklama mevcut:
“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 26.12.2014 tarih ve 6143 sayılı Kararı ile; “Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik”in 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mevduat bankaları için birinci vade dilimine ilişkin toplam ve yabancı para likidite yeterlilik oranları, ikinci vade dilimine ilişkin toplam ve yabancı para likidite yeterlilik oranları ile 15/A maddesinin ikinci fıkrası uyarınca stok likidite yeterlilik oranının yüzde sıfır olarak uygulanmasına ve söz konusu bankalar tarafından bahis konusu oranlara ilişkin BDDK’ya raporlama yapılmamasına karar verilmiştir.”
Aslında Basel 3’ün Likidite Karşılama Oranı’nı yürürlüğe girmesiyle birlikte Likidite Yeterliliği Oranları’nın kaldırılmasından daha doğal bir şey yok. Ancak Likidite Karşılama Oranı farklı iş modellerine sahip bankalar için uygulamak o kadar kolay değil. Dolayısıyla BDDK’nın 26.12.2014 tarih ve 6143 sayılı Kararla 2006 tarihli yönetmeliği ‘kalkınma ve yatırım bankaları’ grubu için yürürlükte tutup boşluk yaratmamayı hedeflediği anlaşılıyor. Ancak, hala yürürlükte ise eğer, bu Kararı bilmeden, Resmi Gazete’de çıkan mevzuata bakarak sektörün likidite düzenlemelerini anlayıp sağlıklı bir şekilde yorumlayabilmek neredeyse imkansız.
Yasal Uyarı: Bloğumuzda yayınladığımız yazıların öncelikli amacı, ‘Bankacılıkta Risk ve Sermaye Yönetimi’ isimli kitabımızın okuyucularına kitapta irdelenen konularla ilgili daha kapsamlı ve gerektiğinde daha güncel bilgi sunmaktır. Yazılarımızda yeralan tespit ve değerlendirmeler şahsımız dışında hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Yatırımcılar, yazılarımızda yeralan bilgi, tespit ve değerlendirmelerden hareket ederek para veya sermaye piyasalarında pozisyon aldıklarını iddia edemezler. Yatırım danışmanlığı ile iştigal edenler, yatırımcıları yönlendirici mahiyette tavsiyelerde bulunanlar, yazılarımızdan, kaynak göstermek suretiyle dahi alıntı yapamazlar.