Basel 4 düzenleme ve taslakları
Basel Komitesi’nin halihazırda standart olarak yayınladığı ancak yürürlüğe girmeyen veya istişare süreci halen devam etmekte olan on civarında önemli çalışması bulunmaktadır. Bu çalışmalar genelde Basel 4 düzenlemeleri olarak anılmaktadır. Aslında Basel 2.5, Basel 3 ve son olarak da Basel 4 olarak isimlendirilen düzenleme veya /düzenleme öneri veya taslaklarını Basel 2’yi ortadan kaldırmayı amaçlayan yeni sermaye yeterliliği uzlaşıları olarak takdim etmek veya anlamak fevkalade yanlıştır Ancak yine de Basel düzenlemelerini 1, 1.5, 2, 2.5., 3 ve nihayet 4 olarak etiketlemek, kronolojiyi doğru bir şekilde aktarma ve yöntemleri birbirinden ayırmada büyük kolaylık sağlamaktadır.
Basel 4 düzenlemelerinin en önemli misyonu sermaye yeterliliği rasyosunu mümkün olduğu ölçüde tekrar güvenilir ve karşılaştırılabilir kılmaktır. Basel 4 olarak anılan düzenleme/revizyon önerilerinin çoğunun standart ve içsel yöntemleri birbirine yaklaştırmayı hedeflemesi, revize edilen standart yöntemlerle hesaplanacak sermaye yükümlülüklerinin içsel modellerle hesaplanacak sermaye yükümlülüğü için taban teşkil etmesi, hatta operasyonel risk ölçümünde ileri yaklaşımların tamamen devre dışı bırakılmasının veya sonradan vazgeçilse de bilanço hesapları faiz oranı riskinin Basel 2’nin ikinci sacayağından birinci sacayağına taşınmasının (içsel sermaye yeterliliği yanında asgari sermaye yeterliliği oranının da bir bileşeni haline getirilmesinin) tartışılması bu sebepledir. Hatta Basel 2 ile getirilen dışsal kredi derecelendirme notlarına dayalı standart yaklaşımda, kredi derecelendirme firmalarını tamamen devre dışına çıkaracak bir revizyon için çalışma yapılmış ancak sonuçta, dışsal derecelendirme notlarını kullanıp kullanmama hususunda ülke denetim otoritelerine seçenek sunulmasının daha isabetli olacağı kanaati ağır basmıştır.
“Bankacılıkta Risk ve Sermaye Yönetimi” isimli kitabımızda olabildiğince irdelemeye çalıştığımız Basel 4 düzenleme ve taslaklarını aşağıda kısaca özetliyoruz:
1) Yeni Piyasa Riski Düzenlemesi: Basel Komitesi tarafından ticari portföyün esaslı bir şekilde gözden geçirilmesi (Fundemental Review of Trading Book) temasıyla yürütülen çalışmalar sonucunda ortaya çıkan yeni piyasa riski standartları Ocak 2016’da yayınlanmıştır. 2019 yılsonundan itibaren uygulanması planlanan yeni piyasa riski düzenlemesinde, 1996 yılından bu yana yürürlükte bulunan standart ve içsel piyasa riski ölçüm yöntemleri değiştirilmektedir. İçsel yaklaşımdaki en önemli değişiklik Riske Maruz Değer (VaR) ölçüm yönteminin Kuyrukta Beklenen Kayıp (ES/ETL) ile değiştirilmesidir. Standart yöntem de köklü bir şekilde revize edilmekte, geliştirilen yeni standart yaklaşımın ileri ve içsel yaklaşımları aratacak ölçüde kompleks ve zahmetli olduğu gözden kaçmamaktadır. Biz, yeni standart yaklaşımı, içsel/ileri yaklaşımların standartlaştırılmış bir versiyonu olarak görüyoruz.
2) Kredi Riski Ölçümünde Yeni Standart Yaklaşım: Basel Komitesi kredi riski ölçümünde kullanılan dışsal kredi derecelendirme notlarına dayalı mevcut standart yaklaşımın revizyonunu hedefleyen çalışmasını tamamlamış ve taslak standart Aralık 2015 tarihinde istişareye açılmıştır. Bağımsız kredi derecelendirme notlarını kullanmak istemeyen ülkeler için, alternatif yaklaşım geliştirilmekte, ancak kredi derecelendirme notlarının kullanılmadığı standart risk ağırlıklarına tabi portföyler de yeni düzenlemelerde ele alınmaktadır.
3) Karşı Taraf Kredi Riski Ölçümünde Yeni Standart Yaklaşım: Basel Komitesi karşı taraf kredi riski ölçümünde kullanılacak yeni standart yaklaşıma (SA-CCR) son halini Nisan 2014 tarihinde vermiştir. Standart yaklaşım, Basel 1’den kalan Gerçeğe Uygun Değer Yöntemi (CEM) ve Basel 2 ile getirilen Standart Yöntemi ikame etmek üzere geliştirilmiştir. Komite yeni standart yaklaşımın 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girmesini planlamıştır. Ancak AB ülkeleri, ABD ve Türkiye de dahil olmak üzere Komite üyelerinin büyük çoğunluğu takvime uyamamıştır.
4) Kredi Değerleme Ayarlamaları Revizyonu: Küresel krizde bankaların, taşıdıkları türev pozisyonların karşı taraflarının temerrüdünden ziyade, piyasa değerlerindeki düşüşlere bağlı büyük muhasebe (kredi değeri ayarlama) zararlarının ortaya çıkması, karşı taraf kredi risinin sadece temerrüt boyutuyla kavranamayacağını ortaya koymuş, Basel 3 düzenlemelerinde Kredi Değerleme Ayarlamaları (CVA) riski karşılığı, karşı taraf kredi riski çerçevesine monte edilmiştir. Aslında CVA, karşı taraf kredi riskine tabi bir pozisyonun karşı taraf kredi riski dahil piyasa değeri ile karşı taraf kredi risksiz piyasa değeri arasındaki farka tekabül etmektedir. Başka bir ifade ile CVA’nın karşı taraf kredi riskine piyasanın takdir ettiği fiyat olduğu söylenebilir. Komite Basel 3 ile getirdiği CVA düzenlemesini revize etmek istemektedir. İstişari doküman Temmuz 2015’de yayınlanmıştır . Amaç CVA Standart Yaklaşımı’nın, muhasebe standartları ve yeni piyasa riski çerçevesi ile uyumlu bir şekilde geliştirilmesi, CVA İleri Yaklaşımı’nın ise yeni piyasa riski çerçevesine entegre bir yapı ile tamamen elimine edilmesidir.
5) Menkul Kıymetleştirme Revizyonu: Komite Basel 2.5 düzenlemelerinde ele aldığı menkul kıymetleştirme çerçevesini de tekrar revize etmek istemektedir. Menkul kıymetleştirme çerçevesi ile ilgili istişari doküman Aralık 2014’de yayınlanmış, bu doküman da Temmuz 2016’da tekrar revizyon görmüştür . Temel amaç, yeni kredi riski standart yaklaşımında da olduğu gibi, dışsal kredi derecelendirme notlarına olan mekanik bağımlılığın azaltılmasıdır.
6) Operasyonel Risk Ölçümünde Yeni Standart Yaklaşım: Basel Komitesi operasyonel risk ölçümünde ileri ölçüm yöntemlerini devreden çıkararak standart yaklaşımın revizyonunu hedefleyen çalışmasını Mart 2016 tarihinde istişareye açmıştır. Yeni standart yaklaşım, devreden çıkarılan ileri ölçüm yaklaşımlarından esintiler taşımaktadır. Taslaktan Komite’nin operasyonel risk hesaplamalarında harici operasyonel veri kullanımını istemediği sonucu çıkarılabilmektedir.
7) Bankacılık Hesapları (Yapısal) Faiz Oranı Riski İçin Yeni Standartlar: Basel Komitesi 2004 yılında belirlediği faiz oranı riski yönetim ve denetim standartlarını revize ederek nihai dokümanı Nisan 2016 tarihinde yayınlamıştır. Bankaların 2018 yılına kadar yeni standartlara intibak etmeleri beklenmektedir. Komite, bankacılık hesapları faiz oranı riskinin Basel 2’nin 1. Yapısal Bloğunda asgari sermaye yükümlülüğüne tabi tutulması yönünde hayli kuvvetli bir irade de ortaya koymuş, ancak istişareler sonucunda bundan vazgeçilmiştir. Bankacılık hesapları faiz oranı riski eskiden olduğu gibi 2. Yapısal Blokta ele alınmaya devam edilecektir.
8) Sermaye Tabanları: Komite’nin standart yaklalaşımlar baz alınarak sermaye tabanı/tabanları oluşturulmasını öngören istişari dokümanı Aralık 2014’de yayınlanmıştır. Yukarıda değindiğimiz standart yöntem veya yaklaşım revizyonlarına paralel olarak (ki revizyon sonuçlarının genellikle yukarı yönlü olacağını, ayrıca standart yöntem veya yaklaşımların gittikçe daha kompleks hale geldiğini, adeta içsel/ileri ölçüm tekniklerinin standartlaştırıldığını belirtelim), bu yöntemlerle hesaplanacak sermaye yükümlülükleri veya riske esas tutarlar kullanılarak modele dayalı içsel/ileri ölçüm yaklaşımları ile hesaplanacak sermaye yükümlülükleri için taban oluşturması ve bu suretle sermaye yeterliliği oranının güvenilirlik ve karşılaştırılabilirliğinin artırılması planlanmaktadır. Tartışılan taban %70-75 seviyesindedir.
9) Kredi Riski İçsel Model Kullanım Kısıtlamaları: Sermaye tabanları ile aynı kapsamda görülebilecek bir diğer çalışma, benzer kredi riskleri için bankalarca kullanılan içsel modellerin ürettiği çok farklı sermaye yükümlülüğü (veya kredi riskine esas tutar) rakamlarından kaynaklanan varyasyonun azaltılmasıdır. Bu hususta standart yöntemlerin içsel modeller için taban teşkil etmesi yanında içsel model parametreleri için taban belirlenmesi ve bazı portföylerde içsel modellerle sermaye yükümlülüğü hesaplanmasına son verilmesi tedbir olarak gündemdedir. Komitenin içsel modellerden kaynaklanan varyasyonun azaltılmasına ve model kullanımının kısıtlanmasına yönelik istişari dokümanı Mart 2016’da yayınlanmıştır. Temerrüt örneği kısıtlı portföyler, doğru bir kararla, içsel derecelendirmenin kapsamından çıkarılacaktır.
10) Müdahil Olma Riski (Step-in Risk): Basel Komitesinin küresel krizden çıkarılan dersler çerçevesinde, tanımlanması ve ölçülmesi hususunda standartlar geliştirilmesinde yarar gördüğü yeni bir risk türüdür. Gölge bankacılık kurumlarından kaynaklanabilecek riskler başta olmak üzere, konsolide edilmediği halde, bankanın bir zorunluluk dolayısıyla veya itibar riski kaygılarıyla batmasına kayıtsız kalamayıp müdahil olması gerekebilecek yapılanmalardan kaynaklanabilecek külfeti kapsamaktadır. Sermaye yükümlülüğünün kapsamı henüz netleşmemekle birlikte, mahiyet itibariyle 2. Yapısal Blokta ele alınması daha makul gözükmektedir.
11) Büyük Kredi Düzenlemesi: Son sırada bahsedeceğimiz, ancak fevkalade önemli gördüğümüz büyük kredi düzenlemesi sermaye yeterliliği rasyosu ile doğrudan ilgili değildir. Büyük kredilere ilişkin sınırlamalar, genelde, ülkemizde de olduğu gibi, risk bazlı sermaye yeterliliği oranına ilişkin düzenlemelerde değil, Bankacılık Kanunu ve ilgili diğer alt mevzuatta yeralır. Basel Komitesi konsantrasyon riskinin Basel 2’nin 2. Yapısal Bloğu’nda sermaye yeterliliği bağlamında özel olarak ele alınmasını istese de, tek bir karşı tarafın veya ilişkili taraflardan oluşan bir grubun temerrüdü nedeniyle bankaların karşı karşıya kalabileceği toplam risk tutarının özkaynakların belli bir oranıyla sınırlanmasının önemli olduğunu düşünmektedir. Basel Komitesi büyük kredilerin ölçüm ve kontrolü ile ilgili ilk tavsiye dokümanını Ocak 1991’de yayınlamıştı. Komite büyük kredilere ilişkin tavsiyelerini, Nisan 2014’de çok daha kapsamlı bir şekilde ve standart formatında tekrar düzenlemiştir. Denetim otoritelerinin yeni düzenlemeyi en geç 1 Ocak 2019 tarihine kadar hayata geçirmesi beklenmektedir. Yeni düzenleme, kredi sınırlarının uygulanmasında büyük ölçüde sermaye yeterliliği düzenlemelerine benzer bir yapının oluşturulmasını hedeflemektedir. Düzenlemeye uyumunun, kanun seviyesinde mevzuat değişikliği ve ciddi çalışma gerektirebileceğini düşünmekteyiz.
Fırsat buldukça risk yönetimi ve düzenlemeleri üzerine yazmaya devam edeceğiz…
Yasal Uyarı: Bloğumuzda yayınladığımız yazıların öncelikli amacı, ‘Bankacılıkta Risk ve Sermaye Yönetimi’ isimli kitabımızın okuyucularına kitapta irdelenen konularla ilgili daha kapsamlı ve gerektiğinde daha güncel bilgi sunmaktır. Yazılarımızda yeralan tespit ve değerlendirmeler şahsımız dışında hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Yatırımcılar, yazılarımızda yeralan bilgi, tespit ve değerlendirmelerden hareket ederek para veya sermaye piyasalarında pozisyon aldıklarını iddia edemezler. Yatırım danışmanlığı ile iştigal edenler, yatırımcıları yönlendirici mahiyette tavsiyelerde bulunanlar, yazılarımızdan, kaynak göstermek suretiyle dahi alıntı yapamazlar.